İKİNCİ ADIM: YARDIM ALIN
“Ne mutlu yas tutanlara! Çünkü onlar teselli edilecekler”.
Matta 5: 4
Bu adımda, nasıl umutlu olabiliriz sorusunu ve Tanrı’dan nasıl yardım alacağımızı inceleyeceğiz. Kendi gücümüzle çabalamak yerine, Tanrı’dan güç ve yardım almaya odaklanacağız.
İsa’nın öğrettiği sekiz adımı atarken, kendimize dair görmezden geldiğimiz gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacağız. Bu kolay değil. Zor ve ıstıraplı bir süreç. Ancak Tanrı bizimle ve O bizi teselli edecek. “Ne mutlu yas tutanlara! Çünkü onlar teselli edilecekler” (Matta 5: 4).
Hepimizin geçmişte bize acı vermiş tecrübeleri mevcuttur. Bu sekiz adımı atarken, geçmişte yaptığınız hatalara dair pişmanlık duyabilirsiniz: “Keşke bu kararı vermeseydim. Keşke böyle bir tepki vermeseydim. Keşke bu hatayı yapmasaydım.” Gitgide sadece başkalarının bizi incittiğini değil bizim de başkalarını incittiğimizi fark edeceğiz.
HAYAT BAZEN NEDEN BU KADAR ACI DOLU?
Narnia Günlüklerinin yazarı CS Lewis şöyle diyor:
“Tanrı bize zevklerimiz ile fısıldar, vicdanımız ile konuşur ama acılarımız ile bize bağırır. Acılar, Tanrı’nın sağır bir dünyaya seslenmek için kullandığı bir megafondur.”
Acı, Tanrı’nın bir şeylerin yanlış olduğunu bize fark ettirme şeklidir. Eğer apandistiniz patlarsa ve ağrı hissetmezseniz, vücudunuzun yardıma ihtiyaç duyduğunu da anlayamazsınız. Apandistiniz aracılığı ile yayılan toksinler vücudunuza yayılabilir ve sonunda sizi öldürebilir. Acı duymak bizi bir şeylerin doğru gitmediği hakkında uyarır ve yardıma ihtiyacımız olduğunu fark ettirir.
Acı, Tanrı’nın yangın alarmı gibidir. Yangın alarmı çaldığında onu durdurmaya çalışmayız. İtfaiyeyi arayıp yardım isteriz. Ama “acı alarmımız” çaldığında ise acının kaynağını bulmak yerine onu durdurmaya çalışırız. Acıyı durdurmak için ilişkileri, işi, yemeği, alkolü, seksi ve birçok farklı şeyi kullanırız.
Tanrı’nın hayatınızda acı çekmenize izin vermesi, bunlara Tanrı’nın sebep olduğu anlamına gelmez. Bizi acı içinde görmekten zevk almaz. Hissedilen acı çoğunlukla yaptığımız kötü seçimlerimizin veya başkalarının yaptığı kötü seçimlerin bir sonucudur.
Tanrı seni seviyor, bu yüzden seni iyileştirmek için acıyı kullanıyor. Acınızdan güzel şeyler ortaya çıkarmak istiyor. Bunun gerçekleşmesi için dürüst bir şekilde geri dönüp sorunlarınıza bakmanız gerekir. Bu yüzden Tanrı, dikkatinizi çekmek için acıyı kullanıyor.
YAŞADIĞINIZ ACI BÜYÜK, YARANIZ İSE DERİN Mİ?
Acınızı görmezden gelirseniz, Tanrı’nın sizi değiştirmesine de engel olursunuz. Acılarınla yüzleşene kadar sorunlarınızdan kurtulamazsınız. Tek başınıza problemlerinizi çözemeyeceğinizi itiraf etmeniz için daha ne kadar acı çekmeniz gerekir? Sorunlarınızı tek başınıza çözemezsiniz ve zaten bu mümkün olsaydı, şu anda bu acıyı çekmezdiniz.
Genellikle yaşadığımız acı yüzünden suçlayacak birilerini ararız. “Eğer eşim değişebilseydi mutlu bir evliliğimiz olabilirdi” gibi.
Yaşadığımız acı, bizi görmezden gelmeye itmek yerine yardım istemeye yöneltmelidir. Hayatımızda kendimizi rahat hissediyorsak nadiren değişiriz. Çoğumuz başka seçenek kalmayıncaya kadar değişmeyiz.
DUA EDİN
Tanrım, yardıma ihtiyacım olduğunu fark ediyorum. Hayatıma şifa getirmek için bu acıyı nasıl kullandığını anlamama yardım et. Kendime dair gerçeği görmeme yardım et. İçimdeki acıyı ve yaralarımı biliyorsun ve bana değer veriyorsun. Sana ihtiyacım var. Bunu yalnız yapamam. Denedim ama olmadı. Beni teselli et ve bana güç ver.
AMİN.
SORULAR
1. Acı çektiğinizde veya üzgün hissettiğinizde kendinizi nasıl rahatlatırsınız?
2. Tanrı hayatınızda hangi “yangın alarmını” sizin dikkatinizi çekmek için kullandı?
3. Sorunlarınız için kimleri suçladınız?
4. Hangi acıları reddettiniz?