BİRİNCİ ADIM: YARDIMA İHTİYACIMIZ VAR
“Ne mutlu ruhta yoksul olanlara! Çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır” .
Matta 5:3
İsa ruhani yoksulluğun öneminden bahseder. Atmamız gereken ilk adım, ruhta yoksul olduğumuzu kabul etmektir, böylece Tanrı’ya ve diğer kişilere ihtiyacımız olduğunu kabul etmiş oluruz. İlk adım en zor olanıdır. Bu ilk adımı atarken kabul etmemiz gereken üç şey vardır.
1. GEÇMİŞİMİZİ DEĞİŞTİREMEYİZ
Belki geçmişte zor şeyler yaşadın, insanlar sana zarar verdi ve kötü davrandı. Belki de tacize uğradın. Acını hatırlıyorsun. Bu durum seni üzüyor, incitiyor ve kızdırıyor. Ama maalesef geçmişimizi değiştiremeyiz.
2. BAŞKALARINI DEĞİŞTİREMEYİZ
Etrafımızdaki diğer insanların davranışlarını değiştirmeye çalışırız. Onların bize göre ve bizim ihtiyaçlarımıza uygun bir şekilde davranmalarını isteriz. Ama biz sadece kendi davranışlarımızdan sorumluyuz ve etrafımızdaki insanları değiştiremeyiz.
3. KÖTÜ ALIŞKANLIKLARIMIZI VE DAVRANIŞLARIMIZI DEĞİŞTİREMEYİZ
Hayatlarımızı tek başımıza değiştiremiyoruz. İyi niyetli olmak ve güçlü bir iradeye sahip olmak yeterli değil. Bizim ötemizde var olan bir güce ihtiyacımız var. Tanrı’nın gücüne ihtiyacımız var.
SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜMÜ
İsa dedi ki:
“…benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu, alçakgönüllüyüm. Böylece canlarınız rahata kavuşur.”
MATTA 11: 28
Çözüm, alçakgönüllü olmak ve zayıflıklarımızı kabul etmektir.
ALÇAKGÖNÜLLÜ BİR YÜREK
“Tanrı kibirlilere karşıdır ama alçakgönüllülere lütfeder”.
YAKUP 4: 6
Kendi kendimize başaracağımıza inandığımız sürece hayatlarımız değişmeyecek. Sadece kendimize güvendiğimiz zaman kendimizle övünürüz. Övündüğümüz sürece, Tanrı bize yardım etmez. Ama eğer alçakgönüllü olursak, Tanrı bize karşı lütufkar olacaktır ve O’nun gücü aracılığıyla değişeceğiz. Alçakgönüllü olmak, kendi gücümüze güvenmekten vazgeçmek ve yardıma ihtiyacımız olduğunu kabul etmek anlamına gelir.
ZAYIFLIKLARI KABULLENMEK
İncil, zayıflıklarımızı kabul ettikçe o kadar güçleneceğimizi söyler.
“Çünkü ne zaman güçsüzsem, o zaman güçlüyüm”.
2 Korintliler 12:10
Bize sürekli olarak “güçlü ol, bağımsız ol, sen yapabilirsin” dendiği için bu düşünce tarzı toplumumuzda yaygın değil.
Çoğunlukla zayıf yönlerimizi hem kendimize hem de başkalarına itiraf etmekten korkarız. Başkaları bizim hakkımızda ne düşünür diye endişeleniriz. Başkaları tarafından yargılanmaktan ve reddedilmekten korktuğumuz için gerçekte kim olduğumuzu görmelerini istemeyiz. Bu sebeple sadece iyi yönlerimizi gösterir ve kötü yönlerimizi ise gizleriz. Gerçekte kim olduğumuzu göstermekten neden bu kadar korkarız? Eğer gerçekte kim olduğumuzu öğrenirlerse etrafımızdaki kişilerin bizi sevmeyeceğini ve reddedeceğini düşünürüz. Terk edilmekten ve yalnız kalmaktan korkarız.
HAYATIMIZDA NELER DEĞİŞMELİ?
Görmezden geldiğin kötü alışkanlıkların hangileri? Hangi acılara ve zayıf yönlere sahip olduğunuzu kabul etmek istemiyorsunuz? Acılarınızı ve problemlerinizi inkâr etmek yerine kabul edin ve dışa vurun. Tanrı’nın yardımına ihtiyacımız olduğunu kabul etmek, iyileşmenin ilk adımıdır.
DUA EDİN
Tanrım, sana geçmişten kalan acılarımla geliyorum. Kendi gücümle bunlardan kurtulamayacağımı itiraf ediyorum. Yaralarımı iyileştirmek için yardımına ihtiyacım var. Ayrıca kötü alışkanlıklarımı ve davranışlarımı da değiştiremediğimi kabul ediyorum. Ama senin yardımınla bunu başarabilirim. Senden hiçbir şey saklayamam bunu biliyorum ve bu yüzden acılarım ve zayıflıklarım hakkında tamamen dürüst olmak istiyorum. Beni iyileştir ve özgürleştir.
AMİN.
YAZIN
1. “Geçmişimi değiştiremem.” Bu senin için ne anlama geliyor?
2. “Başkalarını değiştiremem.” Bu senin için ne anlama geliyor?
3. “Kötü alışkanlıklarımı ve davranışlarımı değiştiremem.” Bu senin için ne anlama geliyor?
4. Hangi acılarını ve kötü alışkanlıklarını inkâr ettin?
5. Kötü yönlerinizi saklamak ve iyi yönlerinizi öne çıkarmak için neler yapıyorsunuz?